adscode
adscode

ABD de modern çağın en olaylı Meclis Başkanı seçiminde neler yaşandı

Tartışmalar inatlaşmalar restleşmeler uzlaşamamalar ABD siyaseti son 100 yılın en çalkantılı Meclis Başkanlığı Seçimi sürecini yaşadı. Temsilciler Meclisi nde Cumhuriyetçilerin Çoğunluk Lideri

ABD de modern çağın en olaylı Meclis Başkanı seçiminde neler yaşandı

Dünya kamuoyu son 4-5 yılda hiç olmadığı kadar kaotik ve kargaşa dolu olaylara şahit oluyor. Hayatımızı her alanda tamamen değiştiren bir pandemi süreci, Avrupa’nın göbeğinde bir savaş, son 40 yılın en sert enflasyonuyla mücadele eden dünya ekonomisi ve eski Japonya başbakanının sokak ortasında öldürülmesi bir çırpıda sayılabilecek olaylar olarak öne çıkıyor.

ABD ise tüm bu kaotik sürecin neredeyse yarısına kaynak olarak inanılması güç olaylara imzasını attı. Tüm dünya gündemini nev-i şahsına münhasır Donald Trump’la sınayan ABD, hile iddialarının havada uçuştuğu seçimlerin ardından Joe Biden’ı Başkan olarak seçti. Ancak Trump destekçileri ve Demokratlar arasında ipler o kadar gerildi ki, ABD Kongre Binası Trump yanlısı protestocular tarafından basıldı. Tüm dünya yaşananları şok içinde takip ederken Türkiye dâhil birçok ülke ABD’ye ‘itidal’ çağrısı yaptı. Olaylar bastırıldı ancak ABD demokrasisi ve itibarı büyük bir yara aldı.

‘ABD geri döndü’ sloganıyla göreve başlayan Biden yönetimi ise bu itibarı geri kazandıracağına bilakis daha da kaybettirdi. ABD’nin Afganistan’dan –tıpkı yıllar önce Vietnam’dan olduğu gibi- kaçmasını ve gerici Taliban güçlerinin kontrolü ele geçirmesini tüm dünya canlı yayınlarda izlerken; süreç ABD’nin dış politikadaki ‘koruyucu patron’ imajına büyük zarar verdi. Biden yönetimi hem iç hem dış çevrelerden büyük baskı altında kaldı.

Başkan Biden’ın gafları ve hasta olduğu hakkındaki spekülasyonlar ABD’nin ağırlığını zayıflatırken, ırkçılık, polis şiddeti, okul baskınları ve kontrolsüz silahlanma gibi kronikleşen sorunlar ülkenin itibarını sarsmaya devam etti.

OLAYLARLA DOLU BEŞ GÜN

Ve tüm dünya kamuoyunu şaşkınlığa uğratan bir diğer olaylar zinciri ise Temsilciler Meclisi’nde yaşandı. Ancak bu sıra dışı olayı ele almadan önce, ABD’nin yönetim sisteminden kısaca bahsetmekte fayda var.

ABD, yasama ve yürütme organlarını birbirinden tamamen ayırmış bir federal devlet. Kongre’nin iki kanadı var: Alt kanat Temsilcileri Meclisi, üst kanat Senato. Bu iki parlamento için de aynı gün seçim yapılıyor ancak hükümet bu parlamentolardan oluşturulmuyor. Kongre Seçimleri Başkan’ın 2 yıllık performansının değerlendirildiği anlamını da taşıyor. Bu sebeple Başkan’ın Demokrat, Kongre çoğunluğunun Cumhuriyetçi olması sık rastlanan bir senaryo. ‘Topal ördek’ terimi de buradan geliyor.

2022 yılında yapılan seçimlerde, 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nde 222 sandalye alan Cumhuriyetçiler, 4 sandalye farkla çoğunluğa erişti. Demokratlar ise 212’de kaldı ancak 100 sandalyeli Senato’da çoğunluğu bırakmadı.

‘İSYANCI’ VEKİLLER

Başkan Biden’ın aile işleri ve ticari/siyasi bağlarıyla ilgili soruşturma açma taahhüdüyle Kongre’ye gelen Cumhuriyetçiler grubu, formalite olması beklenen Meclis Başkanlığı’nda uzlaşma sağlayamadı. Partinin çoğunluk lideri McCarthy kendi partisindeki 20 vekili ikna edemezken, Demokratlar firesiz bir şekilde liderleri Jeffries’e oy verdi.

Muhafazakar Cumhuriyetçilerin içindeki ‘sağın sağı’ olarak adlandırılan 20 kişilik ‘Anti-Kevin’ grubunda 5 kişi öne çıktı: Arizona'dan Andy Biggs, Florida'dan Matt Gaetz, Virginia'dan Bob Good, Montana'dan Matt Rosendale ve Güney Carolina'dan Ralph Norman. Partideki bu ‘isyancı’ grup, aday McCarthy’nin ‘bozuk statükoyu değiştirmeye çalışmayacağı’ ve Başkanlık makamıyla uyumlu çalışabileceği savıyla McCarthy’nin Meclis Başkanlığı’nı engelledi. Ancak birçok Cumhuriyetçi, bu isyancı vekillerin düzenle ilgili büyük politik idealar yerine ‘şahsi taviz arayışlarıyla’ süreci bloke ettiğini öne sürerek tepki gösterdi. Bu tepki kavgaya kadar vardı.

McCarthy, art arda yapılan ve kimsenin 217 yeter sayısına ulaşamadığı Meclis Başkanlığı seçimlerinin ardından adaylıktan çekilmeyeceğini açıklayarak isyancı vekillere rest çekti. Bunun üstüne bazı vekiller, vekillerin şaşkın bakışları altında Kongre ile bağı olmayan Donald Trump’a oy verdi. Trump ise McCarthy’nin seçilmesi için çağrı yaptı.

‘İSYANCI’ VEKİLLER

Başkan Biden, çözümsüzlüğün bitirilmesini, ABD’nin bir an önce Meclis Başkanı’nı seçmesini ve yaşanan bu süreçten dolayı utandığını belirtti. Ayrılıkçı vekiller yine geri adım atmadı. 14. tur oylamadan da sonuç çıkmazken, herkes yeni oylamanın pazartesi günü yapılacağını bekliyordu ancak sürpriz bir gelişmeyle McCarthy yeterli sayıda vekili ikna etti ve 15. turda Meclis Başkanı seçildi.

Son oylama öncesinde salonda tansiyon yükseldi. Cumhuriyetçilerden Matt Gaetz ile aynı partinin Alabama temsilcisi Mike Rogers arasında kameralar önünde sözlü kavga yaşandı.

Rogers başka bir partili tarafından ağzı kapatılarak uzaklaştırılmaya çalışıldı. McCarthy kameralar önünde ayrılıkçı vekille tartıştı.

En son 1859 yılında, ABD İç Savaşı öncesinde 44 turun sonucunda Meclis Başkanı seçilirken bu tarihten sonra yapılan hiçbir seçim 9 turu aşmamıştı. Son yıllarda Kongre Baskını, Başkan azil süreçleri gibi ABD tarihinde alışık olunmayan krizlere şahit olan dünya kamuoyu, böylelikle bir yeni krize daha tanıklık etti.

MCCARTHY KİMDİR?

2014'ten 2019'a kadar Meclis Çoğunluk Lideri olarak görev yapan Cumhuriyetçi vekil McCarthy, 2019-2023 yılları arasında Meclis Azınlık Lideri olarak görevini yürüttü. Kevin McCarthy, 7 Ocak 2023 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi'nin 55. Başkanı olarak seçildi.

1965 doğumlu Kevin McCarthy, ilk kez 2006'da Cumhuriyetçi Partiden Kongre üyesi seçilmişti. Aslen iş insanı olan ve seçim bölgesi Demokratların kalesi Kaliforniya olan siyasetçi, daha önce 2015 yılında da Meclis Başkanlığı için niyetlenmiş ancak daha sonra vazgeçmişti. Demokrat selefi Nancy Pelosi’nin yerine seçilen McCarthy, Trump'ın sıkı destekçilerinden olsa da 2020'deki başkanlık seçim sonuçlarının meşruluğunu –gecikmeli- kabul etmiş ve 6 Ocak 2021'de Kongre binasına gerçekleştirilen saldırıyı da kınamıştı.

Cumhuriyetçiler içindeki bu bölünmüşlük, ABD siyasetinde son yıllarda yaşanan karmaşaların tesadüf olmadığını ve Donald Trump figürünün siyasetteki etkisini ortaya koydu. ABD’nin itibarı, birçok Demokrat ve Cumhuriyetçi vekillerin de belirttiği gibi, büyük bir erozyona uğradı.

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder