adscode
adscode

Altılı masa anayasa çalışmasını açıkladı

Altılı masa Yarının Türkiyesi ismiyle yeni anayasa çalışmasını açıklıyor. Ortak metin Şimdi demokrasi zamanı sloganıyla duyurdu

Altılı masa anayasa çalışmasını açıkladı

Altılı masa "Yarının Türkiyesi" ismiyle yeni anayasa çalışmasını açıklıyor. Ortak metin "Şimdi demokrasi zamanı" sloganıyla duyuruldu.


Bilkent Otel'de düzenlenen toplantıya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal katıldı.

Altılı masanın Anayasa teklifi için tıklayınız

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Serhan Yücel, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı, İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Uğur Poyraz ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, anayasa taslağını açıkladı.

6 PARTİNİN ANAYASA ÖNERİSİNDE DİKKAT ÇEKEN MADDELER
Ciner Medya Grubu Ankara Temsilcisi Sibel Demirci Erdem, altılı masanın anayasa değişikliği teklifinde öne çıkanları yazdı.

Değişiklik önerileri 84 madde ve 9 bölüm başlığı altında toplanıyor. Anayasa değişiklik önerisiyle cumhurbaşkanının görev süresi 7 yıl olarak belirlenirken, siyasi partiler hakkında kapatma davası açılması TBMM’nin iznine bağlanırken, milletvekili seçilme yeterliliği de yeniden düzenleniyor. Buna göre çocukların cinsel istismarı ve kadına yönelik şiddet suçlarından mahkum olanlar milletvekili seçilemeyecek:

Cumhurbaşkanı yine halk tarafından seçilecek. Ancak görev süresi 7 yıl olacak ve bir kimse ancak bir defa cumhurbaşkanı seçilebilecek.

Partili cumhurbaşkanlığı sona erecek, cumhurbaşkanı seçilen kişinin varsa partisi ile ilişiği kesilecek.

Cumhurbaşkanının yurt dışına çıkması veya cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde yenisi seçilinceye kadar Cumhurbaşkanına TBMM Başkanı vekalet edecek.

Uluslararası anlaşmalardan geri çekilme: Cumhurbaşkanının yasaları veto yetkisinin kaldırılmasını önerilirken, uluslararası anlaşmalardan geri çekilmek için de TBMM’nin onayının gerekeceği hükme bağlanıyor.

Yurt dışı seçim seçim çevresi oluşturulacak: TBMM yine 600 üyeden oluşacak, yurt dışı seçim çevresinden seçilecek milletvekili sayısı ise 15’i geçmeyecek.

TBMM seçimleri ise 5 yılda bir yapılacak.

Kadına şiddetten hüküm giyen vekil olamayacak: Milletvekili seçimle yeterliliğini düzenleyen maddeye “ çocukların cinsel istismarı, kadına yönelik kasten yaralama suçlarından hüküm giymiş” olanların da milletvekili seçilemeyeceği eklenecek.

Parti kapatma davasına TBMM izni: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının doğrudan kapatma talebiyle Anayasa Mahkemesine dava açma usulünün ortadan kaldırılması öneriliyor. 6 partinin önerisine göre; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının kapatma davası açabilmesi TBMM üye tam sayısının beşte üçünün izin verme şartına bağlanıyor. Yani bir parti hakkında kapatılma davası açılabilmesi için en az 360 milletvekilinin kabul oyu gerekecek. Bu maddeyle ilgili değişiklik önerisinin gerekçesinde “ Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının siyasi makamlardan alacağı talimatlarla veya kendiliğinden keyfi ve ideolojik saiklerle kapatma davası açılması önlenmiştir. Kapatma davalarının açılmasında TBMM’nin izin şartına bağlanması bu davaların anayasal dayanaktan yoksun olarak açılmalarını önleyecektir” ifadelerine yer veriliyor.

Dokunulmazlığın kaldırılması zorlaştırılacak: Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması için basit çoğunluk yerine TBMM’de salt çoğunluk aranması öneriliyor.

Sayıştay ve YSK yüksek mahkeme olacak: YSK 15 üyeden oluşacak. Kurul iki daire ve Genel Kurul halinde çalışacak. Üyelerin 8’i Yargıtay, 7’si Danıştay üyeleri arasından seçilecek. Görev süresi 6 yıl olacak, süresi bitenler yeniden seçilemeyecek.

YSK kararlarına ‘bireysel’ itiraz yolu: Yüksek Seçim Kurulu’nun seçme , seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarına ilişkin kararları Anayasa Mahkemesinin denetimine açılacak. Bu haklar dışındaki kararlar için ise yargı yolu yine kapalı olacak.

Anayasa değişiklik önerisinde “ Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarına ilişkin bireysel başvurular saklı kalmak üzere YSK kararları aleyhine hiçbir mercie başvurulamaz” ifadesi yer alıyor.

Hayvan hakları anayasaya girecek: 56’ncı maddesinde yapılacak değişiklikle , sağlık hakkı ve çevre hakkının yeniden düzenlenmesi önerilirken hayvan haklarının da anayasal güvence altına alınması teklif ediliyor.


CHP'Lİ ERKEK: SEÇİMLERDEN SONRA MECLİS'E SUNACAĞIZ
CHP'li Erkek yaptığı açıklamada, "Demokrasinin asli gereği olan çoğulculuk ve uzlaşma ilkeleri doğrultusunda, toplumun tüm kesimleri ile müzakere ettikten sonra seçimlerin hemen ardından TBMM’ye sunacağız" dedi.

"12 Eylül darbe hukukun yarattığı güçsüz bir parlamenter sistemi değil güçlendirilmiş bir parlamenter sistem öneriyoruz" diyen Erken, "Güçlendirilmiş parlamenter sistemle Gazi Meclisi bugün yaşadığı ağır vesayetten kurtaracağız. Yargıyı vesayetten kurtaracağız. Yargının üzerindeki siyasi tahakküme son vereceğiz. Yargının kurucu unsuru savunmayı ve baroları ilk kez anayasal güvenceye kavuşturacağız. Seçilmiş yerel yöneticilerin yargı kararı olmadan görevlerinden uzaklaştırılmalarına son vereceğiz. Basını, sivil toplum örgütlerini, düzenleyici ve denetleyici kurumları vesayetten kurtaracağız. Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılına adım atarken bu topraklara eşitliği, özgürlüğü, adaleti hep birlikte getireceğiz" ifadelerini kullandı.

DEVA PARTİLİ YENEROĞLU: SEÇİM BARAJI YÜZDE 3
DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu da yaptığı açıklamada, "Meclisinin temsil gücünü arttırabilmek amacıyla seçim barajını yüzde 3'e düşüreceğiz. Siyasi partiler hakkındaki yaptırım hükümlerini Avrupa Konseyi standartları ışığında gözden geçirerek değiştirecek, demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan siyasi parti hürriyetini güçlendireceğiz. 6 milyonu aşan diasporanın doğrudan mecliste temsil edilmesini sağlayacağız" dedi.

Yeneroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bakanlar Kurulu'nun kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisini, yetki kanununa dayanması ve temel hak ve hürriyetlerin kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemeyeceği şartıyla kabul ediyoruz. Bakanlıkların, kamu idareleri ve kamu tüzel kişilerinin kanun hükmünde kararnameyle kurulması ve kaldırılması uygulamasına son vereceğiz. Cumhurbaşkanının kanunları veto etme yetkisine son verecek, bu yetkiyi geri gönderme yetkisi ile sınırlayacağız. Geri gönderilen kanunlar, Meclis tarafından basit çoğunlukla aynen kabul edilebilecek."

DP'Lİ SERHAN YÜCEL: CUMHURBAŞKANLIĞI BİR DEFA, 7 YIL
Demokrat Parti Genel Sekreteri Serhan Yücel Cumhurbaşkanı'nın görev yetki ve süresi hakkında şu bilgileri aktardı:

"Milletimizin görüşüne arz ettiğimiz anayasa değişikliği önerisinin hayata geçmesiyle birlikte yürütmenin her kademesinden, dört senedir her gün duyduğumuz “Cumhurbaşkanımızın talimatıyla” klişesini artık duymayacağız. Çünkü yürütmenin tüm unsurları görevlerini yerine getirirken, sorumluluklarını ifa ederken talimatı Anayasadan ve yasalardan alacak. Hazırladığımız anayasa değişikliği önerisi ile şeffaf, denetlenebilir, hesap veren bir yürütmeyi ve yönetimde istikrar ile bütünlüğü yeniden inşa etmeye gayret ettik.

Bu çerçevede; cumhurbaşkanlarının bir dönem ve 7 yıl için seçilebilmesini öneriyoruz. Seçilen Cumhurbaşkanı'nın varsa partisi ile ilişiğinin kesilmesini teklif ediyoruz. Meclis denetimine tabi olmayan, siyasi sorumluluk taşımayan ve hiçbir şekilde hesap vermeyen, usulsüzlük, yolsuzluk ya da beceriksizlik gibi sebepler ile sorumluluklarını “affını istemekle” yerine getiren, usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları karşısında Yüce Divan’da yargılanma hakkı olmayıp, külliyeden uzaklaştırma cezası ile sorumluluktan kurtulan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi yerine, Meclis’e karşı siyasi sorumluluğu ve Yüce Divan'da aklanma hakkı olan Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu'nu güçlendirilmiş parlamenter sistem anayasa değişikliği önerimizle yeniden kuruyoruz."

GELECEK PARTİLİ SERAP YAZICI HUKUKİ DÜZENLEMLERİ ANLATTI
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı, "Bu metin bir hükümet sistemi değişikliği yanında gerçek bir hukuk devletini inşa edebilmek için yargının bağımsızlığını sağlamayacak önemli yenilikleri vaat etmiştir. Bu amaçla önerimiz, yargı mensuplarına bireysel bağımsızlıklarını, yargı kuruluşlarına da kurumsal bağımsızlıklarını sağlayan yenilikler içermektedir" diye konuştu.

Yazısı sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hâkimlik ve savcılık teminatını düzenleyen 139. maddeye coğrafî teminat eklenmiştir. Böylece hâkim ve savcıların bireysel bağımsızlıkları güçlendirilmiştir. Yargı mensuplarının bireysel bağımsızlıklarını güçlendirmek amacıyla ayrıca Hâkimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki organ düzenlenmiştir.

Hâkimler Kurulu, hâkimlerin özlük hakları konusunda, Savcılar Kurulu ise savcıların özlük hakları konusunda karar verme yetkisine sahip olacaktır. Bu organların üye kompozisyonu ve üyelerinin seçiminde izlenen yöntem, çoğulculuk esasına göre tasarlanmıştır. Her iki organın üyelerinin bir bölümünü seçme yetkisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne tanınarak bu organların demokratik meşruiyete dayanması sağlanmıştır. Hukuk devletinin gereği olarak her iki kurulun kararları yargı denetimine tâbi kılınmıştır.

Önerimiz, yargılama sürecinin önemli unsurlarından biri olan savunma makamını ilk kez bir anayasa hükmüyle düzenlemiş; böylece savunmaya anayasal bir statü kazandırmıştır. Bunun doğal sonucu olarak savunma, iddia makamıyla eşit bir statüye kavuşacaktır. Bu ise hukuk devletinin temel unsurlarından olan adil yargılanma hakkını ve bu hakkın aslî unsurlarından olan savunma hakkını güçlendirecektir. Öte yandan bu yenilikle adil yargılanma hakkının bir başka unsuru olan silahların eşitliği ilkesi garanti edilecektir. Bu hüküm kapsamında Türkiye Barolar Birliği'ne özerk bir statü sağlanmış; bu yenilikle avukatlık mesleğine sahip olması gereken itibar kazandırılmıştır.

Anayasanın ve hukukun üstünlüğünün güvencesi olan Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşu, üye kompozisyonu, üyelerin seçiminde izlenen yöntemle çalışma usulleri ve yetkileri yeniden düzenlenerek AYM’nin etkinliği güçlendirilmiştir. Bu amaçla Anayasa Mahkemesi'nin ağır iş yükü dikkate alınarak üye sayısı on beşten yirmi ikiye çıkarılmış; halen iki daire ve bir Genel Kurul halinde çalışan AYM’nin dört daire ve bir Genel Kurul halinde çalışması sağlanmıştır.

Bireysel başvuruların alanı, sosyal hakları da kapsayacak biçimde genişletilmiştir. Bireysel başvuruların temelindeki hak ihlâllerinin, Anayasa Mahkemesi'nin denetimine tâbi bir normun hukuka aykırılığından kaynaklanması halinde Yüksek Mahkeme'ye bu normu denetleme yetkisi de tanınmıştır. Nihayet Anayasa Mahkemesi'ne yasama, yürütme ve yargı organlarının birbirlerinin alanına müdahale eden işlemleri nedeniyle yapılacak başvuruları da inceleme ve karara bağlama yetkisi tanınmıştır.

Yüksek Seçim Kurulu, yerine getirdiği işleve uygun olarak Anayasamızın Yüksek Mahkemeleri düzenleyen bölümüne aktarılmış; iki daire ve bir Genel Kurul halinde çalışması öngörülmüştür. Böylece dairelerin alacağı kararlar, itiraz denetimine tâbi kılınmıştır. Daha da önemlisi, Yüksek Seçim Kurulu'nun seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarına ilişkin verdiği kararların, Anayasa Mahkemesi'ne yapılacak bireysel başvurulara konu olması sağlanmıştır. Böylece seçim sürecinin hukuka uygunluğu teşvik edilmiştir."

İYİ PARTİLİ UĞUR POYRAZ'DAN TEMEL HAK VE HÜRRİYETLER
İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz da "Anayasa’nın ikinci kısmının başlığını “Temel Hak ve Hürriyetler” olarak değiştirerek otoriter anayasacılık anlayışına karşı demokratik ve özgürlükçü anayasa inşası inanç ve kararlılığımızı vurguluyoruz" diye konuştu. .

Poyraz, "İnsan onurunun dokunulmazlığını ve Devletin buna saygı gösterme ve koruma yükümlülüğü ile temel hak ve hürriyetlerin bütünlüğünü ve yasama yürütme ve yargıyı bağlayıcı olduğunu Anayasanın 12. maddesine ekliyoruz. Devlete insan hakları ihlallerini önleme ve herkesin haklardan yararlanmasını sağlama yükümlüğünü getiriyoruz. İnsan haklarına dayanan Devlet düşüncesini daha belirgin kılmak için temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması olan 13. maddenin kenar başlığını temel hak ve hürriyetlerin üstünlüğü olarak değiştiriyor; madde metnine hürriyetin esas sınırlamanın istisna olduğunu belirten düzenlemeyi ekliyoruz" diye konuştu.

Poyraz şu ifadeleri kullandı:

"Kamuoyunun özgürce oluşmasını ve medyada çoğulculuğun sağlanmasını Devlete bir ödev olarak yükleyerek basın hürriyeti üzerindeki keyfi uygulamalara son veriyoruz. Toplumun haber alma hakkını koruma ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını sağlama amacıyla kişiler ve siyasi partilerin kamu tüzel kişilerinin elindeki kitle haberleşme ve yayım araçlarından hakkaniyet ve adalet ilkesine uygun olarak yararlanma hakkına sahip olduğunu anayasal ilke olarak düzenliyoruz. Sosyal, Ekonomik Haklar ve Hürriyetler’de önerdiğimiz değişikliklerle müreffeh bir ülke hedefimizin anayasal alt yapısını oluşturuyoruz."

Partilere mali yardım konusuna da değinen Poyraz, "Milletvekili genel seçimlerinde geçerli oyların yüzde birini alan partilere devletin mali yardımda bulunacağı ve bu yardımın dörtte birinin partiler arasında eşit olarak dağıtılacağı, geri kalan tutarın ise partilerin elde ettikleri oy oranına göre paylaştırılacağı düzenlemesini getiriyoruz. Demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olan siyasi partiler hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının kapatma davası açabilmesini TBMM'nin iznine bağlıyoruz" dedi.

İYİ Partili Poyraz, parti kapatma davaları hakkında ise "Kapatma kararının ancak odak olma halinde verilebileceği daha yalın olarak düzenlenip odak olma tanımına yoğun, sürekli ve demokratik düzene ciddî tehlike oluşturacak bir şekilde kavramları ile fıkranın son cümlesine yasama sorumsuzluğu kapsamında kullanılan oy, söz ve düşünce açıklamaları odak olmanın tespitinde gözetilemez hükmü ekliyoruz" dedi.

SAADET PARTİLİ KAYA'DAN YEREL YÖNETİMLER
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya da yerel yönetimlerin yetki ve sorumlulukları hakkında bilgilendirme yaparken şunları söyledi:

"Mutabakat metnindeki hedeflerimizden bir tanesi yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklarını artırılması, yerel yönetimlerde demokratik katılım, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin hâkim kılınması, merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki idari denetiminin sınırlarının açıkça belirlenerek yerindelik denetimi anlamına gelen vesayet uygulamalarına son verilmesi idi. Bunu sağlamak üzere Anayasa'nın 127. Maddesinde bir değişiklik teklifi öngördük. Bu değişiklik teklifimizde görevi ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma mahalli idare organlarını veya bu organın üyelerinin İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırma uygulamasına son veriyoruz.

Bu durumdaki geçici olarak görevden uzaklaştırmaya ilişkin tedbir kararlarının kamu yararı bulunması şartıyla İçişleri Bakanının talebi üzerine Danıştay tarafından bir ay süre ile verilebileceğini, bu kararın ayda bir Danıştay tarafından gözden geçirilmesini ve nihai olarak bu kararın 6 ayı geçmemesini öngörüyoruz. Merkezi idarenin mahalli idareler üzerindeki idari vesayet yetkisinin amacını Anayasada bir şekilde sayarak mahalli idarelerin yetkisini artırıyoruz.

Mutabakat metnimizde kamu yönetimi başlığı altında mutabık kaldığımız bir diğer nokta akademik özgürlük ve üniversitelerle ilgili düzenlemelerdir. Yükseköğretimde özgür ve çoğulcu bir sistem oluşturarak üniversitelerin bilimsel özerkliklerinin yanında, idari ve mali özerkliklerini de anayasal güvence altına almak, Yükseköğretim Kurulu'nu kaldırarak yerine yetkileri koordinasyon görevi ile sınırlandırılmış, üyelerinin ise demokratik meşruiyet esasına dayanılarak seçildiği üniversiteler arası bir kurul tesis etmek amacı ile Anayasanın 130 ve 131. maddelerinde değişiklik öngördük."

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder

Bakmadan Geçmeyin