adscode
adscode

DEVA Lideri Ali Babacan dan Fatih Altaylı nın Teke Tek programında açıklamalar

Fatih Altaylı nın Teke Tek programına konuk olan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Babacan 6 lı Masa nın adayını açıkladığı andan itibaren toplumda havanın

DEVA Lideri Ali Babacan dan Fatih Altaylı nın Teke Tek programında açıklamalar

<p>Fatih Altaylı'nın Teke Tek programına konuk olan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, g&uuml;ndeme ilişkin soruları yanıtladı.</p> <p>Babacan'ın a&ccedil;ıklamalarında "Madem EYT &ccedil;ıktı, buna g&ouml;re ekonomik &ouml;nlem almak, yeniden istihdamı artırmak gerekiyor. Ayrıca emekliler arasındaki d&ouml;nemsel farklılıklardan kaynaklanan adaletsizliği gidermek gerekiyor" diye konuştu.</p> <p>Memur zammını yeterli g&ouml;rmeyen DEVA Lideri Babacan, bunun kısa bir s&uuml;re sonra eriyeceğini iddia etti. Babacan devamla şunları s&ouml;yledi: Sadece y&uuml;ksek maaş artışıyla ekonomiyi d&uuml;zeltemezsiniz. Arkadan gelen daha b&uuml;y&uuml;k enflasyon dalgası verdiğinizden daha fazlasını alır g&ouml;t&uuml;r&uuml;r. Bunlar geniş bir programda sağlam zemine oturmazsa enflasyon tarafından s&uuml;p&uuml;r&uuml;l&uuml;r gider. Şu anda h&uuml;k&uuml;metin kapsamlı program uygulayacak kapasitesi yok.</p> <p>Babacan'ın a&ccedil;ıklamalarından &ouml;ne &ccedil;ıkan başlıklar ş&ouml;yle:</p> <p>&nbsp;</p> <p>"&Ccedil;ALIŞMALARIMIZIN CUMHURİYET TARİHİNDE &Ouml;RNEĞİ YOK"<br />AK Parti S&ouml;zc&uuml;s&uuml;'n&uuml;n kimi hedeflediğini bilmiyorum. Eğer beni hedefliyorsa şunu ka&ccedil;ırıyorlar ben &uuml;lkenin ilk AK Parti'de AB Baş m&uuml;zakerecisiyim. B&uuml;t&uuml;n reform s&uuml;recinin baş m&uuml;zakerecisi olunca s&uuml;recin dışında olmak m&uuml;mk&uuml;n değil. T&uuml;rkiye'de bir demokrasi m&uuml;cadelesi verilmişse, AK Parti'nin iyi g&uuml;nlerinde T&uuml;rkiye insan haklarında başarılı olduysa o d&ouml;nemin s&ouml;zc&uuml;s&uuml;, Dışişleri Bakanı, baş m&uuml;zakereci olarak bendim. İşin insan hakları boyutuyla ilgili başka bakanlar da devredeydi. Bu işlerden sorumlu İ&ccedil;işleri Bakanları, Adalet Bakanları oldu d&ouml;nem d&ouml;nem. Ben AB Bakanlığı kurmadım. 'AB işi her bakanlığın kendi işi olmalı' dedim. Tarım Bakanlığı'nı devreye soktuk, hukuk adalet konusunda Adalet Bakanlığı sahip oldu. Koordinasyonu biz yaptık ama i&ccedil;erideki i&ccedil; iletişimin işin sahibi bakanlar tarafından gitmesini uygun g&ouml;rd&uuml;m. Konu sağlık ise Sağlık Bakanlığı'nı dahil ettim. Dışişleri Bakanı iken yaptığım konuşmaları inceleyin. AB Bakanı iken yaptığım konuşmalarını inceleyin. O d&ouml;nemde ilgili bakanların işi sahiplenmesini sağladım. 33 faslın 10 tanesini m&uuml;zakereye a&ccedil;tık. Şu anda iktidarın i&ccedil;ine d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; durum zor durum. Ruh hallerinde hep şu var 'Biz bir zamanlar hep başarılı olduk'. İnsan kaynağı erimiş durumda, d&uuml;r&uuml;st ve ehil insanlar &ccedil;ok zayıfladı. İş &uuml;retecek fazla kadro yok ellerinde. Bu iş kadro meselesidir. Biz her alanda &ccedil;&ouml;z&uuml;m &uuml;retiyoruz. Tarımdan afet y&ouml;netimine, yargıı reformundan detaylı hazırlığımız oldu. H&uuml;k&uuml;met programının uygulama planları dahil. Takvime bağlanmış uygulama planı var burada. 6'lı Masa'nın &ccedil;alışması bir asgari m&uuml;şterek. Bizim &ccedil;alışmamız 6'lı Masa'nın ortak &ccedil;alışmasından &ccedil;ok daha geniş. Bu DEVA Partisi'nin iddiası.&Ccedil;alışmalarımızın Cumhuriyet tarihinde &ouml;rneği yok. H&uuml;k&uuml;met kurulur kurulmaz bunları bakanların &ouml;n&uuml;ne koyacağız. 'Aklınıza yatanları hemen yapın' diyeceğiz. Bu &ccedil;alışmaların arkasında heyetler var. Yargı reformunda 200 hukuk&ccedil;unun emeği var.</p> <p><br />"NE SAYIN ERDOĞAN'DAN NE DE SAYIN G&Uuml;L'DEN İZİN ALDIM"<br />İyi bir şey yapmak i&ccedil;in kimseden izin almama gerek yok. Bizim ilişkimiz patron-iş&ccedil;i, amir-memur şeklinde olmadı. Ben masaya AK Parti'nin kurucusu olarak oturdum. "Benim bakanım, benim valim" yeni terminoloji. Benim d&ouml;nemimde yoktu. Paradan 6 sıfır atılması konusunda, bir soru sordu, cevap verdim. İlk defa orada duyulmuş oldu. Başlattığımda Tayyip Bey'in haberi yoktu. 'Bunları a&ccedil;ıklamışsın ama keşke bana s&ouml;yleseydin ben a&ccedil;ıklasaydım' dedi. Ben de 'efendim soruya verdiğim cevaptı bu' dedi. Sayın Erdoğan'da Ali babacan kompleksi seziyorum. Bug&uuml;nk&uuml; a&ccedil;ıklaması da &ccedil;ok enteresan. Zorunlu tasarrufla ilgili konu. Uzun yıllar &ccedil;alışanların maaşından kesildi ve devlet harcadı. Tarih 13 Aralık 2002. 18 Kasım'da h&uuml;k&uuml;met kurulmuş. Herkes bize 'nemamız nerede' diye soruyor. Hazine Bakanı olmuşum. İnsanlar 20-25 yıl alacağını istiyor. 4 Şubat'ta 6 b&uuml;y&uuml;k sendika temsilcisi ile oturup m&uuml;zakereler yapmışız. 4 Şubat saat 03.00 civarında basın huzurunda anlaştığımızı a&ccedil;ıklamışız. Sendikalarla tam mutabık kaldık. &Ouml;deme planı, işletecek faiz, uygulanacak rakamlar, taksit sayısı. Sayın Erdoğan'ın ka&ccedil;ırdığı bir şey var. Ge&ccedil;mişi hatırlamakta g&uuml;&ccedil;l&uuml;k &ccedil;ekiyor olabilir. O g&uuml;n genel başkan, Başbakan değil. O g&uuml;n Abdullah G&uuml;l Başbakan. A&ccedil;ıklamayı da KESK Başkanı Sami Evren anlaşma metnine imza atmak istememişti. Sabah Abdullah Bey aradı, 'bitirmişsiniz, a&ccedil;ıklamışsınız, nasıl anlaştınız' dedi. Anlattım 'hayırlı olsun' dedi. Bu anlaşmalar i&ccedil;in ne sayın Erdoğan'dan ne G&uuml;l'den talimat aldım. Zaten devletin borcu. 'Borcumuzu &ouml;deyebilir miyim' diye izin mi alacağım? Biz işimizi yapıyorduk, arkadan kim ne yapmaya &ccedil;alışıyordu, ondan da &ccedil;ok haberimiz olmuyordu.</p> <p><br />Play Video<br />"BİR KISMI &Ouml;TELEYEREK, İTELEYEREK MİLLİYET&Ccedil;İ OLUNMUYOR"<br />DEVA Partisi olarak T&uuml;rkiye'nin yepyeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu s&ouml;yl&uuml;yoruz. Bunlar hep arkasında durabileceğimiz iddialardır. Uygulama imkanı Meclis aritmetiğiyle ilgili tabii ki. Biz DEVA Partisi'ni kurarken T&uuml;rkiye'de herhangi bir siyasi partinin bu &uuml;lkenin sorunlarının &ccedil;&ouml;z&uuml;ne inansaydık, kurmazdık. Hi&ccedil;bir tabuya bağlı kalmayacağız dedik. 85 milyonun tamamını kucaklama iddiasıyla bu işe başladık. Milliyet&ccedil;iliği, milletin t&uuml;m&uuml;n&uuml; kucaklayabiliyorsanız &ouml;yle g&ouml;r&uuml;yoruz. Toplumun bir kısımını iteleyerek, &ouml;teleyerek, sadece bir kısmını seviyorsanız bu milliyet&ccedil;ilik olmuyor. Bizim milliyet&ccedil;iliğimiz 85 milyonun tamamını kucaklayabilmek. D&uuml;n sabah kamuoyuna duyurduğumuz 1,5 senelik bir emeğin &uuml;r&uuml;n&uuml;, tam bir eser. 354 kalem iş var. Burada hayvan hakları, doğa hakları var. B&ouml;yle baktığınızda d&uuml;nden beri tartışılan sadece 2 madde tartışılıyor. Demek ki 354 maddede bir şey bulamamışlar. Şu andaki iktidar dar siyaset yaptığı i&ccedil;in bu &ccedil;alışmaları kavraması zor. Anlasa bile şu anki siyasi &ccedil;izgilerine ters d&uuml;ş&uuml;yor. Biz 6 Masa'ya oturduk diye, 6 parti birleşip tek parti olmadık ki. Biz taleplerimizden vaz ge&ccedil;meyeceğiz. 2001 yılında AK Parti kurulduğunda, deseydik ki, 'TRT K&uuml;rt&ccedil;e kanal a&ccedil;malı' diye. AK Parti mutlaka kapatılırdı. Sonra TRT Şeş a&ccedil;ıldığında TRT K&uuml;rdi kurulduğunda normalleşmiş bir ortam vardı. Bizim iddialarımız hayata rahatlıkla ge&ccedil;irilecek iddialar. Kritik konularda &ccedil;ok geniş istişareler yaptık.</p> <p>"FET&Ouml; SİSTEMİNİN İ&Ccedil;İNDE BULUNAN Hİ&Ccedil; KİMSEYE AF YOK"<br />Biz 66. maddeye 85 milyonun hepsini koyduk. Ana dilinde eğitim meselesi. Ana dili diyoruz. Bir hanede annenin konuştuğu dil demektir ana dili. Ananın ak s&uuml;t&uuml; kadar helal bir konudur diyoruz. Anayasa'nın da o şekle getirilmesini istiyoruz. Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle ilgili hi&ccedil;bir değişiklik &ouml;nerimiz yok. En ufak değişiklik bir &ouml;nerimiz var. Bunun okunması, insanların hazmetmesi, anlaşılması birka&ccedil; hafta alacak. Biz T&uuml;rkiye'nin hi&ccedil;bir sorunundan ka&ccedil;mıyoruz, korkmuyoruz, &uuml;zerine &uuml;zerine gidiyoruz. Ger&ccedil;ek FET&Ouml;'c&uuml; ise tabii ki af s&ouml;zkonusu değil. Ama beraat ettiyse, savcılık soruşturmaya ihtiya&ccedil; duymadıysa, takipsizlik verildiyse onların haklarının tabii ki iade edilmelidir diyoruz. Mahkeme beraat ettirmiş, hala işten atılmış g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. 1 milyon 574 bin kişi T&uuml;rkiye'de ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; &uuml;yeliğiyle soruşturmaya tabi tutulmuş durumda. Muhtemelen sayı 2 milyonu ge&ccedil;ti. Bir &uuml;lkede 2 milyon ter&ouml;r &uuml;yeliği olabilir mi? 129 kaynaktan yararlanılarak hazırlanmış bir hukuk metni. FET&Ouml; sisteminin merkezinde bulunan, i&ccedil;inde olan, karar alma mekanizmalarında olan hi&ccedil;birine af yok. FET&Ouml; askeri darbe yapmaya kalkışacak kadar aklını yitirmiş bir &ouml;rg&uuml;t. Tarikat aslında yol demektir. Allah'a ulaşma yolu.Dini &ouml;zg&uuml;rl&uuml;kler alanıda değerlendirilmeli. Ancak bu t&uuml;r yapıların şemsiyesi altında siyaset, ticaret d&ouml;n&uuml;yorsa onu incelemek de devletin g&ouml;revidir.</p> <p>"İNSANLARIN DİNİNE, İNANIP İNANMAMASINA BAKMIYORUZ"<br />34 yaşına kadar ticaretle uğraşan siyasetle işi olmayan bir aileden geliyorum. Siyasete ilk adımı AK Parti'den attım. Kolları sıvadım ve girdim. İyi ki de girmişim diyorum, g&uuml;zel işler yaptık. Aynı şekilde DEVA Partisi'ni kurduk. T&uuml;rkiye'nin problemlerinin meşru siyasetle &ccedil;&ouml;z&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; i&ccedil;in buradayız. 2018'de b&uuml;t&uuml;n partilere oy veren kimseler gelmişler DEVA Partisi'ni kurmuşlar. Yaklaşık 180 bin &uuml;yemiz var. &Uuml;yelerimizi tanıyoruz, oylarımızı 2023'de g&ouml;receğiz. Y&uuml;zde 30 AK Parti, y&uuml;zde 20 CHP, y&uuml;zde 10 HDP, y&uuml;zde 10 MHP'ye vermişlerdi ge&ccedil;mişte. Eşit vatandaşlığına inanan bir &ouml;rg&uuml;t ağımız var bizim. İnsanların etnisitesine, dinine, mezhebine, inanıp, inanmamasına bakmıyoruz, yaşam tarzına bakmıyoruz. Herkes i&ccedil;in &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k, adalet, refah ve zenginlik diye y&uuml;r&uuml;yoruz. 81 ilde &ouml;rg&uuml;t&uuml;m&uuml;z var bizim. Mesela Yozgat'ta miting yaptı. 10 bin kişilik meydan doldu, &uuml;stelik bayrağımızı sallayan, bize tezah&uuml;rat yapan insanlarla doluydu. Siirt'te yaptık. Trabzon'da yaptık. İki şehirde de ana meydan doldu. Anketlere baksanız DEVA Partisi'nin hi&ccedil;bir yerde miting yapamaması lazım.</p> <p>"CEMAAT VE TARİKATLAR ŞEFFAL OLSUN, DEVLET DENETLESİN"<br />İktidarla bu t&uuml;r yapılar arasında bir pazarlık bir al-ver ilişkisi olmuş. Sizin mensuplarınız bize oy versin biz de size şunu verelim. Verilen imtiyazdır, mahkemeye işi d&uuml;ş&uuml;nce m&uuml;samaha g&ouml;stermektir, şudur budur. Biz cemaatler, tarikatlar, dini gruplar şeffaf ve a&ccedil;ık bir şekilde dernek olarak yapılanabilsinler dedik. Şu anda yasak. Bazı ticari faaliyetler, ekonomik gereklilikler sebebiyle t&uuml;zel kişiliğe ihtiya&ccedil; duyuyorlar, dernek kuruyorlar. Niye kayıt dışı olsun ki? İnancı doğrultusunda &ouml;rg&uuml;tlenebilme &ouml;rg&uuml;tl&uuml;ğ&uuml; insan hakkı. Ama resmen yapabilmeliler. İbadethanelerini a&ccedil;abilsinler. O kanunlar ger&ccedil;ekten yasaklayabilmiş mi? Yeraltına inince devletin denetleme imkanı kalmıyor. Biz şeffaf olsun, a&ccedil;ık olsun diyoruz. Devrim kanunlarının o g&uuml;n i&ccedil;in bir mantığı var, anlıyorum. Ama bug&uuml;n&uuml;n şartlarına g&ouml;re tekrar bakmamız gerekiyor. Vakıf ya da dernek i&ccedil;inde 'biz dini &ouml;rg&uuml;tlenmeliyiz' desinler. Vakıflara bağlansınlar. Diyanet'in i&ccedil; yapılanmasının değişmesi gerektiğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. İnsanlar 'h&uuml;k&uuml;metin propagandasını dinlemek istemiyorum' diye cuma namazına gitmiyor. Bunun vebalini d&uuml;ş&uuml;nebiliyor musunuz? Şu anda yasak olduğu i&ccedil;in kayıt dışına gitmek zorunluluğunu hissediyorlar. A&ccedil;ık olsun, işlerini kurallarına uygun yapsınlar. Devlet denetlesin.</p> <p>"ŞU ANDAKİ ZİHNİYET BAĞIMSIZ KURUM BIRAKMADI"<br />Hi&ccedil; kimse kendi mahalleme zarar gelmesin diye yanlışların &uuml;st&uuml;n&uuml; &ouml;rtmeye kalkmasın. Bizim tutumumuz her zaman şeffaflıktan yana. Devlet kural koyar, d&uuml;zenleme yapar, arkasından da uyup uymadığını denetler. Bunu adaletle yapar. Karar alırken istişare ile yapar. Adalet, eşitlik, şeffaflık bu kuralları uygulayın inanın hi&ccedil;bir sorun kalmaz. Şu anda &uuml;lkeyi y&ouml;neten zihniyet bağımsız bir kurum bırakmadı ki. &Ouml;zerk &ccedil;alışması gereken ne varsa tamamını talimatla y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; i&ccedil;in maalesef g&uuml;&ccedil;ler ayrılığı, denge kontrol sistemi kalmamış memlekette. Ama hepsinin &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; var. İyi bir kadroyu g&ouml;revlendirin, iyi istişare ile karar alın. Hi&ccedil;bir şey yapmayın, sadece tarım eylem planındaki maddelere bakın, bu &uuml;lke Avrupa'nın en b&uuml;y&uuml;k &uuml;reticisi olmaya hazır. Siz sulamaya yatırım yapın. Ukrayna'dan gelecek buğday gemisi i&ccedil;in g&ouml;zlerimiz yolda kaldı. Enflasyonda maliyeti aşağıya &ccedil;ekelim diyoruz. G&uuml;brenin, yemin yarısını devlet &ouml;desin diyoruz. Maliyetleri aşağı &ccedil;ektiğinde, 10 liralık devlet kaynağı ayırdığınızda maliyet aşağı iner. Şimdi o duruş yok.</p> <p>"ENFLASYONUN ARTMASININ SEBEBİ TAMAMEN KUR ARTIŞI"<br />T&Uuml;İK uzunca s&uuml;redir ger&ccedil;ek enflasyonu a&ccedil;ıklamıyor. Ger&ccedil;ek enflasyonu vatandaşımız g&ouml;r&uuml;yor, yaşıyor. Yeni ev tutup da kira &ouml;deyen, elektrik, doğalgaz faturası &ouml;deyen herkes g&ouml;r&uuml;yor. Bug&uuml;nk&uuml; y&uuml;zde 25 zam a&ccedil;ıklaması y&uuml;zde 15.4'e g&ouml;re yapıldı. Sayın Erdoğan 'g&ouml;nl&uuml;mden koptu y&uuml;zde 25 zam veriyorum' dedi. T&uuml;ketici Derneği y&uuml;zde 36 a&ccedil;ıklamış. İTO bile y&uuml;zde 24 a&ccedil;ıklamış. İTO ile T&Uuml;İK arasındaki makas ilk defa bu kadar b&uuml;y&uuml;d&uuml;. Ger&ccedil;ek enflasyonla b&uuml;t&uuml;n vatandaşın cebinden kep&ccedil;e ile toplayıp arkasından kaşıkla vermeyi m&uuml;jde olarak a&ccedil;ıklıyorlar. En &ccedil;ok buna &uuml;z&uuml;l&uuml;yorum. Sağlam bir enflasyon m&uuml;cadelesi programıyla, buna gelirler politikası denir. Gelirler insanların maaşı ile d&uuml;zenlemedir. Komple maliye, para politikası, enflasyonla politikasıyla beraber alırsanız kalıcı olur. Enflasyon &ouml;nden gidiyor, maaşlar arkadan yakalamaya &ccedil;alışıyor. Enflasyonun artmasının sebebi tamamen kur artışıdır. Bir ara dolar bazında da artış oldu. Petrolde oldu, enerjide oldu. D&ouml;viz kurunun kontrol&uuml;n&uuml;n kaybedilmesi ve sı&ccedil;ramanın b&uuml;t&uuml;n maliyetleri bastırmasıdır. Peki sonu&ccedil;ta ne oldu? Son 2 yılda T&Uuml;İK'in verilerine bakarak pay ne olmuş? Daha iki sene &ouml;nce. İşg&uuml;c&uuml;, yani alnının teriyle &ccedil;alışan son 2 yılda toplam gelirden y&uuml;zde 37 alırken, y&uuml;zde 25'e d&uuml;şm&uuml;ş. Zengin daha da zenginleşmiş. Parası olanın daha &ccedil;ok parası var. Ama alın teriyle &ccedil;alışanların toplam ekonomiden aldığı pay d&uuml;şm&uuml;ş.</p> <p>"SABİT GELİRLİ VATANDAŞIMIZIN GELİRİ D&Uuml;ŞT&Uuml;"<br />Asıl sorunun temelinde &ouml;denen faizler var. Faizi parası olan alıyor. Devletin &ouml;dediği faiz 2002'den başlıyor geliyor. Yeni ge&ccedil;en b&uuml;t&ccedil;ede faiz &ouml;deneği 10 katına d&uuml;şm&uuml;ş. Burada kur farkı yok. Gelecek sene ne kadar kur farkı &ouml;deneceğini bilmiyoruz. Parası olana devlet para &ouml;dedi. Dolar y&uuml;zde 17'den fazla artarsa onu da sana &ouml;deyeceğim, diyor. Sayın Erdoğan'ın projesi bu. TOKİ konut yapıyor, 650 binden satıyor. 650 milyara TOKİ tam 1 milyar konut yapabilir, peşinatsız insanlara verebilirdi 2022'de. &Uuml;lkedeki gelir dağılımın bu kadar bozulduğu başka d&ouml;nem yaşamadı &uuml;lke. Hep iyileşe, iyileşe gidiyorduk. Son birka&ccedil; yılda zengin daha zengin oldu, sabit gelirli vatandaşımızın geliri d&uuml;şt&uuml;. Yıl sonunda aldığım bilgi, T&uuml;rkiye'de &ouml;nemli bankalardan birisinin ge&ccedil;en seneki cirosunda y&uuml;zde 50 artış var Euro bazında. Dolayısıyla uygulanan yanlış ekonomi politikalarının en &ouml;nemli sonucu refahtaki dengesizliktir.</p> <p>"İKTİDARIMIZDA YENİ KKM HESABI A&Ccedil;MAYIZ"<br />Sadece y&uuml;ksek maaş artışıyla ekonomiyi d&uuml;zeltemezsiniz. Arkadan gelen daha b&uuml;y&uuml;k enflasyon dalgası verdiğinizden daha fazlasını alır g&ouml;t&uuml;r&uuml;r. Bunlar geniş bir programda sağlam zemine oturmazsa enflasyon tarafından s&uuml;p&uuml;r&uuml;l&uuml;r gider. Şu anda h&uuml;k&uuml;metin kapsamlı program uygulayacak kapasitesi yok. Suudi Arabistan'dan alınan para ile Rusya'dan doğalgazla yapılan işler, d&ouml;kme suyu ile değirmenin d&ouml;nmemesidir. İktidar değişecek yine bu iş bize kalacak, biz &ouml;deyeceğiz. Bor&ccedil;ları &ouml;demeyelim, &ouml;teleyelim diye fikirler vardı o d&ouml;nemde. Konsolidasyon yapalım, &ouml;demeyiverelim ne olacak deniyordu. Yeni kurulan bir h&uuml;k&uuml;metiz, borcu &ouml;demeyerek g&uuml;ven mi oluşturulur dedim. Borcu &ouml;demezsen g&uuml;ven oluşmaz, iki kere iki d&ouml;rt. Bundan sonraki d&ouml;nemlerde Erdoğan'ın bor&ccedil;lanma imzası da olsa, onu da inşallah biz &ouml;deyeceğiz. Ama yanlışlar, hile, hurda varsa bunlar da denetime tabi tutulacak, onu da s&ouml;yleyeyim. Hukuk devletine yakışan, idari denetimi, yargı denetimi, Meclis denetimini &ccedil;alıştırırsınız. Adalet yerini bulsun, yanlış yapan bedelini &ouml;desin diye. KKM'yi siz &ouml;deyecek misiniz diye soruyorlar. Eskiden yatırılmışsa, devlet s&ouml;z&uuml;yse onun vadesine kadar &ouml;deriz. Ama h&uuml;k&uuml;metin kurulduğu ilk g&uuml;nden itibaren KKM hesabı a&ccedil;mayacağız. Ama eski verilen s&ouml;zleri sonuna kadar yerine getireceğiz.</p> <p>"6'LI MASADA NE EZEN VAR NE DE EZİLEN"<br />2023'te yapılacak se&ccedil;imler i&ccedil;in hi&ccedil;bir parti i&ccedil;in y&uuml;zde şu kadar, bu kadar diyemeyiz. Her parti orada oturuyor, orada oturunca tek parti olmuyor. Hala 6 partiyiz. Ortak kararlarımızı mutabakatla alıyoruz. Aynen AB, 20, NATO gibi. G-20'de &uuml;lkeler alfabetik sırayla oturuyor. NATO en b&uuml;y&uuml;k silahlı g&uuml;c&uuml; olan &uuml;lkeyle 500 bin -1 milyon n&uuml;fusu olan &uuml;lke eşit olarak oturuyor ve kararları bloke edebiliyor. AB'de G&uuml;ney Kıbrıs Rum Kesimi &uuml;ye olduğu i&ccedil;in T&uuml;rkiye ilgili pek&ccedil;ok kararı bloke edebiliyor. Eğer birarada olmak gerekiyorsa bu &ccedil;ok taraflı ortamlarda kararların mutlaka mutabakatla gitmesi lazım ve eşitler olarak oturulması lazım. Bizim 6'lı Masa'da herkes buna &ccedil;ok saygılı. Hi&ccedil;bir sorun olmadı. Bir otob&uuml;ste gidiyorsunuz, 85 milyonun bindiği otob&uuml;s. Şof&ouml;r&uuml;n &ccedil;ok hız mı yapmasını istersiniz; yoksa sakin bir şekilde gitmesini mi? &Ccedil;ok taraflı mutabakatla y&uuml;r&uuml;yen yapılar sabit hızla ama emin adımlarla ilerler. Tek adam sistemi gayet hızlı. Otob&uuml;ste oturanlar kafayı g&ouml;z&uuml; yarıyor. Neymiş hızlı karar alıyormuş, iyi halt ediyorsun işte. İnanın 6'lı Masa ger&ccedil;ek demokrasiyi &ouml;nce kendi i&ccedil;inde işletmeye &ccedil;alışıyor şu anda. 6 Masa'da ne ezen var ne ezilen var. Herkes kendi &ouml;nerilerini koyuyor. 6'da 6 mutabakat oluşunca y&uuml;r&uuml;yoruz. 28 Kasım'da biz bunu a&ccedil;ıkladık ya, 26 Kasım'da değişiklik &ouml;nerisi geldi. Baktık ısrarcılar, 'hay hay' dedik; &ccedil;&uuml;nk&uuml; mutabakat metni bu. Ama bu demek değildir ki, iddialarımızın sonuna kadar arkasında duruyoruz. T&uuml;rkiye olarak bu k&uuml;lt&uuml;r &ccedil;ok yeni.</p> <p>"İLK 90 DAKİKADA BASIN &Ouml;ZG&Uuml;RL&Uuml;Ğ&Uuml;N&Uuml; GETİRİRİZ"<br />6 partiden kurduğumuz ortak &ccedil;alışma grubu eğitim, sağlık, yargı, dış politika, g&uuml;venlik aklınıza gelen herşey buraya girdi. Tarımda 56 madde yazmışız, buraya 10 tanesi girmiş. 10 tanesini yapalım T&uuml;rkiye kanatlanır. Se&ccedil;im &ouml;ncesi şartlarla sonrası şartları &ccedil;ok farklı oluyor. Se&ccedil;imden sonraki 90 g&uuml;n &ccedil;ok &ouml;nemli. İlk 90 g&uuml;nde yapacaklarınızı d&ouml;rd&uuml;nc&uuml; aya sarkıtınca olmuyor. İlk 90 dakikada T&uuml;rkiye'de basın &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; getirmek m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r. İnanın &ccedil;ok basit. Hukuk i&ccedil;inde kalacağım deyince iş bitiyor. Değerli gazetecilerimiz, basın mensupları, k&ouml;şe yazarlarımız, yeni h&uuml;k&uuml;metimiz kurulmuştur, bundan sonra hi&ccedil;bir siyasi, medya patronuna telefon a&ccedil;ıp hi&ccedil; kimseyi işten attırmayacaktır. İnanın bu savcılara ve hakimlere de nefes aldırır. Bunların hepsi ilk 90 dakikada d&uuml;zelecek işler.</p> <p>"6'LI MASADA &Ccedil;OK SAĞLAM BİR DURUŞ G&Ouml;R&Uuml;YORUM"<br />Yargıdaki insan kaynağıyla ilgili objektif g&ouml;zden ge&ccedil;irme. Bununla ilgili Doğu Avrupa'da iyi &ouml;rnekler var. Orada yargıyla ilgili k&ouml;kl&uuml; adımlar atılmış. Yargı eylem planında bunun izleri var. İnsan kaynağına d&ouml;n&uuml;k teknik &ccedil;alışma yapılıyor. Bunu yapacaksınız ki yargı bağımsız ve tarafsız olsun. Hepsinin hazırlığını yapıyoruz. &Ccedil;ok hassas ve dikkatli bir &ccedil;alışma gerektiriyor. Hazırlığı yapıp, se&ccedil;imden sonra diğer partilerle nihai istişaresini yaptıktan sonra devreye sokacağız. Şu anda 6 genel başkanla biraraya oturduğumuzda bu &uuml;lkenin yarınlarıyla ilgili b&uuml;y&uuml;k umut, cesaret ve sağlam duruş g&ouml;r&uuml;yorum Allah i&ccedil;in. 6 başkan olarak konularda tavizsiz, sağlam durursak, inanın kimse kıpırdayamaz. 6'lı Masa'yla ilgili en &ccedil;ok tartışılan konu aday meselesi. Halbuki alttan alta y&uuml;r&uuml;yen bir s&uuml;r&uuml; iş var. Bunların tamamı uygulama s&uuml;zgecinden ge&ccedil;mişler. &Ccedil;alışma ekibinde, partilerde uygulama tecr&uuml;besi olan arkadaşlar var. &Ccedil;alışma ekibinin i&ccedil;indeki arkadaşlar hep uygulamanın i&ccedil;inden gelen kişiler. Bunlar &ccedil;ok sıkı ekip. Faik &Ouml;ztrak, &Uuml;mit &Ouml;zlale, Feridun Bey var. &Ccedil;ok geniş toplum kesimlere hitap eden bir şey &ccedil;ıkacak buradan. 6'lı Masa'nın dibinde dalga falan yok, istikrarlı bir akım var.</p> <p>"ANKETLERE 100 KİŞİDEN SADECE 2'Sİ CEVAP VERİYOR"<br />Baştan ş&ouml;yle bir karar aldık, ge&ccedil;iş s&uuml;recinin yol haritası &ccedil;alışması var. Bu bitmeden adayla ilgili g&ouml;r&uuml;şmeyeceğiz dedik. Şimdi artık bitme aşamasına geldik. Perşembe g&uuml;n&uuml; saat 12.00'de toplantı var. &Ouml;n aşama olarak ilan ettiğimiz iki &ouml;nemli konu bitmek &uuml;zere. Ocak ayının ikinci yarısından itibaren adayla alakalı partiler arasında bir trafiğin başlamasını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Genel merkezdeki g&ouml;revli t&uuml;m arkadaşlarımızla 15 dakika başbaşa g&ouml;r&uuml;şmeler yapıyorum. G&uuml;zel bir g&ouml;r&uuml;şme formu hazırladık, A4. B&uuml;t&uuml;n arkadaşlarımızın g&ouml;r&uuml;şlerini tek tek alıyorum ilk etapta. Daha sonra ikinci etabını yapacağız. Tek tek başbaşa herkes samimi olarak d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;klerini s&ouml;yl&uuml;yor. Parti i&ccedil;i, başbaşa g&ouml;r&uuml;şmeler yapıyoruz. Anketlerde insanlar konuşmuyor. 100 kişiye soruyorsunuz, 2 kişi cevap veriyor. 2 kişi konuşunca da onun s&ouml;ylediklerinden bir kanaate varmak &ccedil;ok zor. Biz adayımızı belirlediğimiz noktada, 6 parti sapasağlam o adayın arkasında durduktan sonra işler &ccedil;ok değişecek. Adayımız se&ccedil;ildiği zaman b&uuml;t&uuml;n yetkiyi adayımız alacak ama bu yetkiyi kullanırken 6 partiyle istişareler nasıl y&uuml;r&uuml;yecek. Bunu kamuoyuna ilan edeceğiz.</p> <p>"6'LI MASADAN ORTAK ADAY &Ccedil;IKMAZSA K&Ouml;T&Uuml; OLUR"<br />6'lı Masa'da birbirimizin s&ouml;ylediklerine dikkat ediyoruz. Şu var ki, 6'lı Masa'dan ortak aday &ccedil;ıkmazsa d&uuml;nyanın sonu değil ama k&ouml;t&uuml; olur. Biz baştan beri tek adaydan yanayız. Biz i&ccedil; istişare s&uuml;recimizi hen&uuml;z tamamlamadık. En b&uuml;y&uuml;k parti diye tanımlıyorsunuz ama asıl rakamlar sandıkta &ccedil;ıkacak. AB'de Almanya en b&uuml;y&uuml;k benim bundan sonra benim dediğim olacak, dese ortada AB kalır mı? Bir arada &ccedil;alışıyorsak bir hukuk oluştu, bu hukukun gereğini herkes yapacak. Biz masaya ısrarla davet edildik. Masaya otururuz ama anayasa konusunda anlaşmadan olmaz dedik. Evet ama daha fazlası da olabilir. Mutabakatın &uuml;zerinde her zaman yeni fikirler gelebilir.</p> <p>"19 MART'TA SE&Ccedil;İM YAPALIM DERLERSE ŞAŞIRMAM"<br />Bundan sonra yapılacak se&ccedil;im &ccedil;ok erken se&ccedil;im diye tanımlanabilir mi? 5 yıllık bir s&uuml;re&ccedil;te 3 ay &ouml;nce yapmak erken se&ccedil;im olur mu? Ramazan'dan &ouml;nce Mart'ın 19'unda bir bakarsınız 'hadi gelin yapalım' diyebilirler, &ccedil;ok şaşırmam. Sayın Bah&ccedil;eli 'se&ccedil;im vaktinde de olsa, erken de olsa' demiş. Hani erken se&ccedil;im kimse beklemesin diyordu. 19 Mart'ta yapılacak se&ccedil;imin aday belirlemesi muhtemelen Şubat'ın ilk haftasına gelir. Yetiştiririz, sorun olmaz.</p> <p>"B&Uuml;T&Ccedil;EYİ GE&Ccedil;İRİP EYT'Yİ &Ccedil;IKARDILAR"<br />T&uuml;rkiye'de emekli olan vatandaşlarımıza baktığınızda farklı d&ouml;nemlerde farklı mevzuata tabi olanlar var. Burada b&uuml;y&uuml;k bir haksızlık var. T&uuml;rkiye'de 1.7 kişi &ccedil;alışacak 1 kişi emekli olacak EYT ile beraber. Artık karar alındı. Hızlı bir şekilde istihdamı artırmak gerekiyor. Başka bir &ccedil;aremiz yok. Emekli vatandaşlarımız arasında adalet EYT ile sağlandı mı? Sisteme 1999'da girenlerle ilgili oldu. G&uuml;ne takılmıştı emekli oldu. Peki g&uuml;ne takılacak iken emekli olanlar var. Bu iş kolay bir iş değil. H&uuml;k&uuml;metin zor kararı oldu. EYT'yi pop&uuml;lizm &ccedil;er&ccedil;evesine oturtmak doğru olmayabilir. Finansal s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilirlik a&ccedil;ısından h&uuml;k&uuml;metin attığı adım yok. B&uuml;t&ccedil;eyi Meclis'ten ge&ccedil;irdiler. Ertesi g&uuml;n &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir harcama kalemi a&ccedil;ıkladı Cumhuraşkanı. Peki gelir tarafında ne olacak? Bor&ccedil;lanma, para basma veya vergi salma. Madem EYT'yi yapacaktınız, b&uuml;t&ccedil;enin i&ccedil;ine koysaydınız. B&ouml;yle devlet y&ouml;netilir mi? Yeni yasa &ccedil;ıkarken i&ccedil;ine neler neler koyacaklar bilmiyoruz. Uzun vadeli &ccedil;ıkış istihdamın artması. Emeklilikte biraz daha ge&ccedil; emekliliğe teşvik edici &ouml;nlemler de m&uuml;mk&uuml;n. Maaş bağlama katsayısı, belli bir yaştan sonra o arttıralabilir. Se&ccedil;enek vatandaşımızın, emekli olmak mı istiyorsun veya &ccedil;alışmaya devam edersen emeklilik maaşını arttıracağız diye geliştirilebilir.</p> <p>"6'LI MASA BENİ ADAY G&Ouml;STERSİN EN İYİ ŞEKİLDE YAPARIM"<br />Biz hi&ccedil;bir siyasi partiyle adaylar konusunda, olası isimler konusunda 'olur' ya da 'olmaz' demiyoruz. 6'lı Masa'da hi&ccedil;bir isimle ilgili olumlu/olumsuz hi&ccedil;bir g&ouml;r&uuml;ş zikredilmedi. 6'lı Masa b&ouml;yle bir mutabakata varırsa hem se&ccedil;ilebilme sorunu olmaz hem de en iyi şekilde ben yaparım, sorun yok. Bizim &ouml;ncelikle ortak y&ouml;netim modeli ve ge&ccedil;iş yol haritasında mutabık kalmamız &ouml;nemli. Se&ccedil;ilecek cumhurbaşkanı yetkilerini nasıl kullanacak, 6'lı masa ile mutabakat nasıl olacak bunlar etraflıca hazırlanıyor. 6'lı Masa'nın mutabakat ruhu var. Onun i&ccedil;in dikkat ederseniz bizden hi&ccedil;bir a&ccedil;ıklama yapılmadı. Benim g&ouml;r&uuml;ş&uuml;m şahsi g&ouml;r&uuml;ş olmamalı. Partide &ccedil;ok kıymetli insan kaynağımız var. Ortada dolaşan genel başkanlar var, belediye başkanları var, bir de toplumda dillendirilen isimler var. Topu topu 15-20 kişilik isim havuzu var.</p> <p>"O G&Uuml;N İMAMOĞLU, AKŞENER VE KILI&Ccedil;DAROĞLU İLE G&Ouml;R&Uuml;ŞT&Uuml;M"<br />Sağlam hukuk&ccedil;u ekibimiz var. Toplam 5 bin avukat arkaşımız var. Hukuk&ccedil;u arkadaşlarımızın g&ouml;r&uuml;ş&uuml; &ccedil;ok a&ccedil;ık. Bu ifade kime kullanılmış, YSK'ya mı bakana mı? Bu ifadede ağır cezayı hak eden bir şey var mı? Arkadaşlarımızın değerlendirilmesi siyasi etki altında alınan bir karar olduğu. O g&uuml;n bir basın a&ccedil;ıklamamız vardı. Saat 14.00'de telefonum &ccedil;aldı. Meral Hanım aramış. 'İstanbul'a doğru yoldayım. Bu karar galiba olumsuz &ccedil;ıkacak, destek i&ccedil;in oraya gidiyorum' dedi. Sonra Davutoğlu aradı, 'Ben İstanbul'a gidiyorum ne d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorsunuz mu' dedi. Sonra Kılı&ccedil;daroğlu ile Almanya ile g&ouml;r&uuml;şt&uuml;k, orada etkinlik olacak dedi. Ben de ev sahibi sizseniz tabii ki geliriz dedim. CHP'nin i&ccedil; s&uuml;re&ccedil;lerine saygılı olarak 6'lı Masa hukukuna da baktık. Arkadaşlarla duruma baktık, durumumuz uygun dedik gittik. Genel başkan olarak konuşmamızı yaptık. Bu işlerde us&uuml;l &ccedil;ok &ouml;nemli. Ama şu var, genel başkan yardımcılarımızı derhal İstanbul'a g&ouml;nderdim, durumu takip etmek i&ccedil;in. Sayın İmamoğlu ile telefonla g&ouml;r&uuml;şt&uuml;k 'ge&ccedil;miş olsun' dedik.</p> <p>"ADAY A&Ccedil;IKLANINCA HAVANIN NASIL DEĞİŞTİĞİNİ G&Ouml;RECEKSİNİZ"<br />Her parti ayrı ayrı, ortak bir hukuk var. Bu hukuka ne kadar işletirsek gereksiz yere ilişkilerden dolayı sıkıntı yaşamayalım diye d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;k. Vatandaş olarak s&uuml;reci dışarıdan izlediğimizde momentumda biraz kayıp var gibi g&ouml;r&uuml;yorum. Ama i&ccedil;eriden baktığımda benim şahsi g&ouml;r&uuml;ş&uuml;m o değil. Hak de veriyorum insanlara. Biz adayımızı belirleriz, o zaman &uuml;lkede havanın nasıl değiştiğini g&ouml;receksiniz. Bir anda değişecek. EYT'liler hakkını aldı, cebine maaşı girdi diye gidip iktidara oy vermez. 6'lı Masa'nın g&ouml;revi burada o g&uuml;veni tekrar oluşturmak. Şu anda Tayyip Erdoğan, AK Parti başarılı olduğu i&ccedil;in insanlar oraya bakmaya başladı değil. İnsanlar &uuml;lkeyi nasıl y&ouml;netecekler diye haklı olarak soru işareti var. Ama i&ccedil;eride olduğum i&ccedil;in biliyorum. Genel başkanların derdinin bu &uuml;lkenin daha iyi y&ouml;netilmesi olduğunu gayet iyi biliyorum.</p> <p>"6'LI MASANIN DIŞINDA ADAY OLURSA G&Ouml;R&Uuml;ŞLERİNE SAYGI DUYARIZ"<br />Bizim ilk turda a&ccedil;ık ara kazanmamız lazım dedim. Dolayısıyla 6 Masa tabii ki kazanacak. Ortak adayımızı belirledikten sonra sonuna kadar arkasında dururuz. Vatandaşlarımız, hafif ortalık toz dumandı, anlaşamayacaklardı diye korkmuştuk ama anlaşıldı diyecek. Ortak adayın savunamayacağı hi&ccedil;bir şeyi dikte etmeyiz. O da razı olmalı. Ortak aday 6 genel başkandan biriyse zaten işimiz &ccedil;ok kolay. Ama dışarıdan aday olması durumunda ortay adayımızın g&ouml;r&uuml;şlerine &ccedil;ok saygılı oluruz. Demokrasiye inansın, &ouml;zde demokrat olsun, kucaklayıcı olsun, 85 milyonun Cumhurbaşkanı olsun.</p> <p>"İSTANBUL S&Ouml;ZLEŞMESİ'NE GERİ D&Ouml;NERİZ"<br />&Ccedil;ok a&ccedil;ığız. 19 No.lu eylem planı. Cumhurbaşkanı yemin ettikten sonraki ilk imzalardan birisi olarak İstanbul S&ouml;zleşmesi'ne tekrar d&ouml;nmek olacaktır.</p>

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder