adscode
adscode

Dikkat 13-15 yaşında başlıyorlar Aileler 2 yıl sonra fark ediyor

Son yıllarda bonzai olarak bilinen sentetik kannabinoidler ve metamfetamin kullanımındaki artış dikkat çekiyor 13-15 yaşında çocuklar uyuşturucu tehdidi altında Uzmanlar Türkiye uyuşturucu ticareti

Dikkat  13-15 yaşında başlıyorlar Aileler 2 yıl sonra fark ediyor

Son dönemde çocuk ve gençler arasında madde kullanımı bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de giderek artıyor. Sigara, alkol gibi yasal ve diğer yasa dışı uyuşturucu maddelerle tanışma ve madde kullanım yaşının ise giderek düştüğü belirtiliyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Umut, uyuşturucu kullanımındaki artışta iletişim olanaklarının artmasının büyük rolü olduğuna dikkat çekerek, “Telefon yoluyla iletişimin yanı sıra sosyal medyadaki sohbet ortamında gençlerin birbirinden ciddi şekilde etkilenmekte olduğunu gözlemliyoruz. Akran zorbalığı da bazı gençlerin madde kullanmaya başlama nedeni. Artışın bir diğer nedeni de kullanım için pazara sürülen madde çeşitliliğindeki artış” diyor.

Doç. Dr. Gökhan Umut
Doç. Dr. Gökhan Umut
ÇOK HIZLI BAĞIMLILIK YAPIYORLAR
"Son dönemde, ‘çok fazla kullanılıyor ve çok kolay ulaşılıyor’ dediğiniz maddeler hangileri” sorusunu yönelttiğimiz Umut, tüm zamanlarda en çok kullanılan maddenin esrar olduğunu bununla birlikte son dönemde Türkiye’de bonzai olarak bilinen sentetik kannabinoidler ve metamfetamin kullanımının da ön plana çıktığını söylüyor. Bu maddeler piyasaya birçok gencin kolaylıkla ulaşabileceği fiyatlarla sürülüyor ve çok hızlı şekilde bağımlılık yapma potansiyelleri olduğu belirtiliyor.

MERAKLI OLMAKTAN BAĞIMLI OLMAYA GİDİŞİN NEDENLERİ
Bu noktada meraklı olmakla bağımlı olmak arasındaki ilişki dikkat çekiyor. Madde kullanımına başlamada merak önemli bir etken olmakla birlikte ergenlik dönemi ve uyum sürecinde yaşanan sorunlar, farklı görünme çabası, bir gruba ait hissetme arzusu, yaşam becerileriyle ilgili sorunlar, depresif ruh hâli, çekingenlik ve dürtüsellik gibi durumlar da madde kullanımına başlamaya katkıda bulunabiliyor.

13-15 YAŞTA BAŞLIYOR
Gençlerin madde kullanımına genelde ergenlik çağı olan 13-15 yaşları arasında başladıkları belirtiliyor. 20’li yaşlardan sonra kullanım yoğunluğunda artış gözleniyor.

ZENGİNİ DE FAKİRİ DE KULLANIYOR
Sosyo-kültürel yapı ile ekonomik düzey ve madde kullanımı arasında düşünülenin tersi bir ilişki bulunuyor. Doç. Dr. Gökhan Umut, “Madde kullanan gençler yalnızca ekonomik durumu iyi olan ailelerin çocukları değil. Her ekonomik düzeyde ve her sosyo-kültürel yapıda madde kullanımı sorununa rastlanmaktadır. Bunun yanında kullanım riskini artıran bazı etkenler de vardır” diyerek etkenleri şöyle sıralıyor; “Anne babanın ayrılması, ebeveynler arasında sürekli tartışma yaşanması, çocuk ve ebeveyn arasında güçlü bağların olmaması, toplumsal destek eksikliği, ailede alkol-madde kullanımının varlığı, çocuğa yönelik ihmal ve istismar.”


MADDE KULLANIMINA YATKIN OLANLARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ
*Dürtüselliğin yüksek düzeyde olması

*Yenilik arayışının yüksek düzeyde olması

*Bazı kişilik bozuklukları

*Bazı psikiyatrik rahatsızlıklar

Not: Uzmanımız damgalamaya yol açmaması için soruna yol açan kişilik bozuklukları ve psikiyatrik hastalıkların adının verilmemesi gerektiğini ifade etmiştir.

TRANSİT ÜLKEYKEN PAZAR ÜLKE OLDUK
Türkiye'nin geçmişte transit bir ülkeyken şimdi pazar haline dönüştüğü iddiası doğru mudur” diye sorduğumuz Doç. Dr. Gökhan Umut bu soruya “Evet” yanıtı vererek devam ediyor; “Geçmiş dönemde ülkemizin ekonomik düzeyi şimdikine göre daha düşük olduğu için yasa dışı maddeler genelde transit olarak geçer, sadece bir kısmı burada dağıtılırdı. Ancak son dönemde, alım gücündeki değişim, piyasaya sürülen maddelerin çeşitliliğinin artması ve kolay ulaşılabilecek fiyatlara sunulması gibi nedenlerle ne yazık ki transit ülke konumundan çıkarak pazar ülke konumuna dönüşmüş durumdayız.”


NASIL BULUYORLAR?
Uygun olmayan davranışlara yönelme ve madde temininde akran faktörünün çok önemli olduğu belirtiliyor. Arkadaş grubunda madde kullanımına olumlu bakış da bu yönelimi kolaylaştırıyor. Gençlerin maddeyi genellikle kendilerini özgür ve güvende hissettikleri arkadaş ortamında denedikleri, sonrasında dışarıdaki satıcılarla temasa geçerek temin ettikleri belirtiliyor. Bu temasta iletişim araçlarının büyük rol oynadığına dikkat çekiliyor.

BAĞIMLILIĞA GİDEN YOLUN ADIMLARI
Doç. Dr. Gökhan Umut, “Madde kullanımı genellikle 12-13 yaşlarında başlıyor. İlk kullanılan maddeler alkol, sigara gibi yasal geçiş maddeleri olup bunları yasa dışı olan esrar, uçucu maddeler ve kolay temin edilebilen ilaçlar izliyor. Sonrasında diğer maddelere geçiliyor. Hiç kimse madde kullanımına başlarken bağımlı olacağını düşünmüyor. Hatta madde kullananlar bağımlıları gördüklerinde, kendilerinin iradeli oldukları için bu duruma düşmeyeceklerini düşünüyor. Ancak zaman geçtikçe madde kullanımının bağımlılık düzeyine ulaşması kaçınılmaz hale geliyor. Peki süreç nasıl işliyor? İlk olarak psikolojik bağımlılık meydana geliyor. Kullanımın devam etmesiyle kişide fiziksel bağımlılık gelişiyor. Psikolojik bağımlılıkta kişi maddeyi kullanmadığında iç sıkıntısı ve gerginlik gibi belirtiler yaşarken fiziksel bağımlılıkta kullanılan maddeye göre değişen bedensel belirtilerle karşılaşılıyor. Bu sıkıntıları atlatmak için tekrar madde kullanımına dönüş bir kısır döngü içine girilmesine neden oluyor.


ANNE BABALAR BU BELİRTİLERE DİKKAT!
Bir kişinin madde kullanıp kullanmadığını anlamanın özellikle kullanımın erken evrelerinde çok zor olduğu belirtiliyor. Belirtilerin çoğu ergenlik dönemine özgü belirtilere benzediği için çocuğun hiçbir koşulda etiketlenmemesi, çalışmaların okul idaresi ve rehberlik servisleriyle işbirliği içinde gerçekleştirilmesi çok önemli görülüyor.

Madde kullanımını destekleyen bazı ipuçları aşağıdaki gibi sıralanıyor:

*Evden uzaklaşma

*Yeni arkadaşlıklar kurma

*Okuldan kaçma

*Ders başarısında düşüş

*Fazla para harcama

*Sık tartışma çıkarma

*İçe kapanma

*Ani öfke patlamaları

*Odasında yalnız zaman geçirme

MADDE BAĞIMLILARINDA GÖRÜLEN SAĞLIK SORUNLARI
Madde kullanımı birçok ek sağlık sorununa yol açabiliyor. Bunlardan bazıları:

*Beslenme bozuklukları, kilo kaybı ya da aşırı kilo alımı

*Diş ve diş etlerinde sorunlar

*Uyku bozuklukları

*Vücutta sivilce ve çıban benzeri yaralar

*Kalp rahatsızlıkları

*Akciğer rahatsızlıkları

*Böbrek rahatsızlıkları

*Enjektör kullanımıyla ilişkili enfeksiyonlar (Hepatit B, Hepatit C ve HIV pozitifliği)

*Madde kullanımına bağlı çeşitli ruhsal bozuklular

ÇOCUKLARINIZI UYUŞTURUCUDAN UZAK TUTMAK İÇİN
*Model olun


*Sigara ve alkolün zararlarından bahsedin, zararlı maddeleri merak uyandırmayacak şekilde tanıtın

*Bir başkasının vereceği ilacı ya da maddeyi almamasını öğretin

*Seçenek sunun, sonucunu anlatın, tercih yapma hakkını kendisine bırakın

*Sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırın

*Kendi sağlık ve öz bakımına ilişkin eylemlerini övün

*Reklamlarda satış için izlenen yolları, kar amacıyla yapılan yanlışları anlatın

*Ergenlik dönemi özelliklerini iyi tanıyın, madde bağımlılığı için dönemin riskli olduğunu ancak her ergenin madde kullanmayacağını bilin.

*Sorumluluk alması için destekleyin, görevler verin.

*Davranışlarındaki ani değişimlere karşı duyarlı olun.

*Kurallarınızda tutarlı olun

*Spor ve diğer sosyal faaliyetlere yönlendirin.

*“Hayır” demeyi öğretin.

AİLELER 2 YIL SONRA FARK EDİYOR
Doç. Dr. Gökhan Umut gençlerin madde kullanımlarıyla ilgili çok önemli bir konuya dikkat çekerek, “Aileler çocuklarının madde kullanımına başladıklarını ortalama 2 yıl sonra fark ediyorlar. İlk öğrendiklerinde hayal kırıklığı, suçluluk, inkar, şaşkınlık, öfke, utanç ve korku gibi birçok duygu yaşıyor ve ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bu durumla karşılaştıklarında devlet kurumları ya da özel kurumlarda bulunan eski adı AMATEM şimdiki adı “Arındırma Merkezleri” olan birimlere ve Yeşilay’a bağlı YEDAM merkezlerine başvuruda bulunabilirler. Bunların dışında “Alo 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı”nı arayarak yardım talebinde bulunabilirler. Arındırma merkezlerimizde kişinin durumuna göre ayakta ya da yatarak tedavi hizmetinin yanı sıra bireysel ya da grup terapileri ile psikoterapi desteği sunuyor ve kişiye bağımsız hayatın önemini hatırlatıyoruz.”

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder

Bakmadan Geçmeyin