adscode
adscode

Türkiye nin ilk satanist cinayetinde yıllar sonra ortaya çıkan detay

Tarih 13 Eylül 1999. Yer İstanbul Ortaköy Mezarlığı… Türkiye, daha önce hiç karşılaşmadığı korkunç bir cinayete tanıklık etti. 19 yaşındaki Şehriban Çoşkunfırat adlı genç kız boğularak ve bıçaklanarak

Türkiye nin ilk satanist cinayetinde yıllar sonra ortaya çıkan detay

İstanbul 17 Ağustos 1999 depremini atlatalı bir ay olmuştu. Birçok yara sarılmaya çalışılıyordu. Meydana gelen 7.4 ölçekli depremin artçıları ise hâlâ devam ediyordu.

19 yaşındaki Şehriban Çoşkunfırat, 13 Eylül günü Avcılar Parseller'deki evinden, bir işyerinde çalışmak için Bakırköy Adliyesi'nden sabıka kaydı almak üzere ayrıldı. Ancak bir daha geri dönmedi. Bunun üzerine ailesi polise kayıp başvurusunda bulundu.

Şehriban Çoşkunfırat
Şehriban Çoşkunfırat
Kayıplar Büro Amirliği ekipleri genç kızı aramaya devam ederken 17 Eylül Cuma günü Cinayet Büro'ya önemli bir haber geldi. O dönem Cinayet Büro Amiri Metin Örel’di. Cinayet Büro Amirliği, İstanbul’un tam göbeğinde Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü içindeydi. Buranın namı diğer adı “En büyük tepe Gayrettepe’ydi”. Yani suçluların korkulu rüyasıydı.


TELSİZDEN “MEZARLIKTA GÖMÜLMÜŞ KADIN CESEDİ” ANONSU
Örel o günü şöyle anlatıyordu: “Haber merkezinden bize telsizden bir anons geldi. Ortaköy Mezarlığında yarı gömülmüş şekilde bir kadın cesedi var. Derhal olay yerine ekip yönlendirdim. Ve ben de hemen çıkıp mezarlığa gittim. Olay yerine gittiğimde yarısı gömülmüş yarısı dışarda bir kadın cesedi ile karşılaştık. Tabi önce ceset üzerinde ve çevresinde bir inceleme yaptık. Bu ceset kime ait ve nasıl öldürülmüş diye. Bıçak izleri vardı. Ve kadının kimliğine dair bir ipucu yoktu.”

O dönem dosyaya bakan emniyet müdürü Metin Örel
O dönem dosyaya bakan emniyet müdürü Metin Örel
OLAY KORKUNÇTU
Bu tür olaylarda hemen yakın dönemde bu eşkale uyan kayıp başvurularının olup olmadığını araştırdığını anlatan Örel “Kısa sürede cesedin bir hafta önce kayıp başvurusunda bulunan 19 yaşındaki Şehriban Çoşkunfırat'a ait olduğunu tespit ettik. Ancak olay korkunçtu. Genç kızımıza tecavüz de edilmişti. Bıçaklanmış ve boğulmuştu. Sıra artık katil ya da katilleri bulmaya gelmişti.” diyordu.


İPUCU TAKSİM
Ailesinin Şehriban’ın sabıka kaydı almak için Bakırköy’e gittiğini söyleyen Örel, genç kızın izini Taksim’de bulmuştu. Şehriban o akşam Taksim’e gitmişti. “Bizim için ipucu Taksim’de başlamıştı. Şehriban’ın bazı arkadaşlarını bulduk. Tabi o zaman teknoloji yok. Kamera yok. Sokak çalışmasıyla yapıyoruz. Şehriban’ın gittiği rock barı bulduk. O barda kimlerle karşılaştığını ve görüştüğünü tespit ettik. O gece Ömer Ç., Engin A. ve Zinnur G.D. ile olduğunu belirledik.”


“SATANİZM İLK KEZ DUYDUK”
Kısa bir süre sonra bu şüpheliler gözaltına alındı. Ve cinayeti itiraf ettiklerinde Türkiye bir ilke tanıklık edecekti. 3 şüpheli, Satanist düşünceye sahip olduklarını ve Şehriban Çoşkunfırat’ı şeytana kurban etmek için öldürdüklerini söyledi. Bu korkunç itiraflarla Türkiye Satanizm diye bir oluşumla tanışıyordu. Ve ilk kez Türkiye’de bir satanizm cinayeti işleniyordu. Satanizm Şeytan’ı temel alan bir inançtan oluşuyordu. Örel “Biz de ilk kez duyduk. Satanizm nedir? Şaşırdık tabi. Birçok cinayet dosyasına baktım. Birçok olay çözdük ama bu ilk kez oluyordu. Kimdir bunlar? Cinayetle birlikte bunları da araştırdık tabi”


DEPREME KURBAN ETMİŞLER
Örel, önce cinayetin nasıl oluştuğunu adım adım inceleyerek soruşturmaya başladığını ifade etti. Örel “Şehriban Taksim’de Engin A. ve Ömer Ç. ile karşılaşmış ve onlarla bara gidip takılmışlar. Daha sonra bardan çıkıp sabaha karşı Engin’in sevgilisi Zinnur G. D. de onlara katılarak Ortaköy’e gidiyorlar. Ortaköy meydanda alkol almaya başlayınca polis bunları kovuyor. Bunlar şarap şişelerini alıp Ortaköy Mezarlığına gidiyorlar. O akşam artçı deprem oldu 5.8. Bu deprem üzerine bu cinayeti işliyorlar. Sözde bir daha depremin yaşanmaması için şeytana bir kurban verilmesi gerekti. Bunlar da o gruptan olmayan yani satanist olmayan Şehriban’ı kurban seçiyor.”


ARABADA İTİRAF ETTİ
Cinayete bakan bir başka ekip de Emniyet müdürü Metin Örel tarafından görevlendirilen polis memuru Mustafa Bayram’dı. Yıllarca Cinayet Büroda çalışan ve birçok cinayeti çözen Bayram o gün katili gözaltına alan isimdi ve üç şüpheli ile bire bir görüşerek özel sorgulayan isimdi. Bayram, olayla ilgili şok edici detayları anlattı. Şüpheli Ömer Ç.’yi Taksim’de ağabeyinin kuaför salonunda gözaltına aldığını anlatan Bayram “Ömer’i gözaltına aldığımda saçını ve sakalını kesmişti. Olay günü uzun saçlı ve sakalıydı. Tabi tanınmamak için bunu yapmıştı. Onu arabada sorguladım hemen cinayeti itiraf etti.”


13 EYLÜL UĞURSUZ GÜN
Ömer Ç.'nin yakalandığı için şok geçirdiğini belirten Bayram “Deprem olunca bu arkadaşına ‘Bugün ayın 13’ü. Şeytanla konuştum bir kurban istiyor. Biraz önceki deprem de şeytanın işaretiydi. Ben Şehriban’ı seçtim arkadaşlarım da onayladı. Ben boğazını sıktım. Arkadaşım da bıçakladı.” dedi. Bunları soğukkanlı şekilde anlatıyordu” dedi.

“KEDİ KESİP KANINI İÇMİŞLER”
Gayrettepe’deki Cinayet Büro Amirliği’ne götürülen 3 şüpheli cinayeti itiraf etmişti. Ve hatta olay yerinde cinayeti nasıl işlediklerini detaylı anlatmışlardı. Ancak bu kişilerin satanizmle olan ilişkileri, neler yaptıkları, daha farklı planları var mıydı? Başka kimler vardı? Ortada birçok soru işareti vardı. Polis memuru Bayram aynı zamanda şubenin çok önemli sorgucu polisiydi. Bu soru işaretlerini gidermek için üç şüpheli ile baş başa özel görüşmeler yaptı.


Bayram “Satanizmi ilk kez duyduğumuz için araştırıyorduk bir yandan. Bunlar bazen buluştuklarında kedi kesme ayini yapmışlar. Anlattıklarına göre, kediyi kesip kanını bir fincana koyarak birer yudum içmişler. Hatta kanın çok ekşi tadı vardı demişlerdi bana” dedi.

TÜM KÖTÜLÜKLERİ YAŞAMAK
Özel sorgulamada çok şaşırtan fikirleriyle karşılaştığını anlatan Bayram “Amaçları kutsal kitabı olan 4 dinin yasak koyduğu tüm kötülükleri yapmaktı. Onlara göre bu dünyada tüm kötülükleri yapmanın karşılığı öbür dünyada yani öldükten sonra ödül olarak cennete gitmekti, buna inanıyorlardı” dedi.


“CAMİYE SALDIRI YAPACAKLARDI“
Sorguda şok eden ifadeler de yer aldığını anlatan Bayram “Bunlara sordum 'Başka amacınız var mıydı?' bana kendileri için kutsal olan 666 sayısından bahsettiler. Eğer 666 kişiyi bulduklarında Taksim’deki camiyi basıp cami imamını öldürüp kanını yüzüne süreceklerini camide başka birileri varsa da onları da öldüreceklerini söylediler. Gerçekten biz olayı çözmeseydik. Yaparlar mıydı? Kesinlikle yaparlardı. Çünkü Şehriban’ı vahşice katlettiler. Kedileri acımadan öldüren bu kişiler her şeyi yaparlardı.”

666 SAYISI NE ANLAMI TAŞIYOR
Hıristiyan dünyasının uğursuz rakamı 13’ün kutsallığına inanan Satanistler için ‘666’ en önemli rakam. ‘666’ rakamı, kutsal kitaplarda (Tevrat, Zebur, İncil) geçen, şeytanla ilgili bölüm sayısı olduğu inancıyla Satanistler tarafından kutsal rakam sayılıyor.

Emekli polis memuru Mustafa Bayram
Emekli polis memuru Mustafa Bayram
“KİMSE BAKİRE OLMAMALI”
Katil zanlıların profilini çıkardıklarını anlatan Bayram, “Bunların inandıkları ve bizim ilk kez karşılaştığımız satanizmi iyi çözmemiz gerekiyordu. Ve iyi analiz yapmamız lazımdı. Bunun için de bunların anlatacakları her şeyi dikkatle dinledim. Bu satanistler yaz kış demeden hep siyah giyiniyorlardı. Bu oluşuma giren çocukların çoğu sahipsiz ve sorunlu kişilerdi. Onlara katılan kızlardan kimse bakire olmamalı.”

“SİNYALE ÇIKIYORUZ”
Bayram sorguda “Paramız olmayınca sinyale çıkıyorduk dediler. Ben de sinyal ne demek diye sordum. Verdikleri cevapla tekrar şaşırdım. Bunların parası bitince kızlar sokaklarda tinerci gibi dolaşarak para dileniyormuş. Buna sinyal diyorlarmış. Ben de bu sinyalin ne olduğunu böylece öğrenmiş oldum. Parayı bulur bulmaz tekrar bara gidip alkol alıyorlarmış.”


NORVEÇ SATANİZMİ
Bu olayla birlikte satanizm ve satanistlerle ilgili operasyonlar ve çalışmalar yaptığını anlatan Bayram, birçok kişiyi gözaltına aldıkları söyledi. Bayram “Çalışmalarda bir genç kızı tespit ettim. Bir emekli albayın kızıydı. Bu kıza Norveç’teki satanist gruplardan faks yoluyla satanizmi anlatan yazılar geliyordu. Ve bu kız yazılı sayfaları kitap şeklinde bir araya getirip dağıtımını yapıyordu. Gençleri kandırmak için satanizme empoze etmek için bu çalışmaları yapıyorlardı. Gördüğüm kadarıyla bizim şüphelilerimize ve piyasada karşılaştığımız kişilere Norveç satanizmi empoze edilmişti”

16 YIL HAPİS YATTILAR
Bu olayın ardından tutuklanan Engin A., Ömer Ç. ve Zinnur G.D. 16’şar yıl hapis yattıktan sonra cezaevinden tahliye edildi.

Paylaşın

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder

Bakmadan Geçmeyin